Sürekli öğrenme ve sürekli gelişim … "Emre Büyükkalfa"

Öğrencilerin kariyer hayatlarında başarılara imza atabilmesi adına önemli bilgiler paylaşan Emre Bey’e teşekkürlerimi sunarım. Keyifli okumalar…

Kısaca sizi tanıyabilir miyiz? TÜV SÜD Türkiye ile kariyeriniz nasıl kesişti? Bizlerle paylaşır mısınız?

Avusturya Lisesi ve Marmara Üniversitesi Almanca İşletme Bölümü’nden mezun olduktan sonra, 2004 yılında Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nde MBA programını tamamladım.

Profesyonel iş hayatıma 2000 yılında Real Hipermarketleri’nde Organizasyon Uzmanı olarak başladım. 2005 yılında TÜVTÜRK Araç Muayene İstasyonları’na transfer oldum ve Kalite Müdürü olarak çalışmaya başladım.

2006 yılında farklı bir firmada görev yaptıktan sonra TÜVTÜRK’e geri dönerek sırasıyla Kurumsal Gelişim Direktörü ve Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı (COO) olarak görev yaptım. 2017 yılının Eylül ayında ise TÜV SÜD Türkiye’nin CEO’luğuna atandım.

Eğitim hayatınızda nasıl bir öğrenciydiniz ve bu süre boyunca belirlediğiniz bir kariyer hedefiniz var mıydı? Bu hedeflere ulaşmak adına neler yaptınız?

Rahmetli babam Ali Büyükkalfa çok köklü bir Alman firmasının yıllar boyu İcra Kurulu Üyeliği’ni yaptı. Kol düğmesinden hitabına, okuduklarından yazdıklarına idolüm ve rol modelimdi. Genel olarak başarılı bir öğrenciydim. İnsanların her alanda hayatlarına dokunabilecek ve mutlu olmalarına katkı sağlayacak bir işim olmasını hedeflemiştim. Sanıyorum hayalim ve hedefim birbiriyle oldukça tutarlı bu eksende. Yol uzun, yol bitmez ama adımlarımdan ve yol arkadaşlarımdan samimi ve büyük bir güç aldığımı hissettiğimi söylemeliyim.

Kendinize benimsediğiniz bir felsefe var mı?

Sürekli öğrenme ve sürekli gelişim… Gelişimin sonu yok, enerjimiz ve öğrenme iştahımızın da… Bugünden yarına baktığımda en güvendiğim bilgi “bilmediklerimin listesi”. “Tamam budur” diyen herkesin ve her kurumun, bulundukları yer neresi olursa olsun, inişe geçtiklerini gördüm. Sürekli araştırmak ve öğrenmek başarılı liderlerin ve ekiplerin temel özelliği bence.

Nasıl bir çalışma sisteminiz var? İş hayatında bir gününüz nasıl geçiyor?

Güne erken başlarım, öncelikle önemli gündem haberlerini ve sektörümüzle ilgili yeni gelişmeleri okurum. Ardından şirketimizdeki farklı birimler ile toplantılarım olur. Öğleden sonralarını dış ilişkiler ve müşteri ziyaretlerine ayırırım. Çalışma sistemim planlı ve ajandam doğrultusundadır.

Peki sizi bu sektörde çalışmaya iten şey ne oldu?

Görev yaptığım sektörün amacı kaliteli ve güvenli bir yaşam sağlanması ve bunun korunması. Bunun için sürdürülebilir prensiplere göre çalışıyorum. Bu özellik beni denetim sektörüne yönlendiren en önemli etken. Aynı zamanda çok dinamik ve farklı sektörlere dokunan bir yapısı var. Kendinizi devamlı geliştirmeniz ve öğrenmeye açık olmanız gerekiyor. Bu bağlamda da son derece heyecan verici olduğunu söylemeliyim.

İş hayatınızda en önemli başarınız nedir?

2005 senesinde kurucu çalışanlarından biri olarak katıldığım TÜVTÜRK’te 11 yıl boyunca 81 ilde üç binden fazla mesai arkadaşım ile milyonlarca aracın muayenesini uluslararası standartlarda ve hatta üstünde gerçekleştirdik ve binlerce ölümlü kazanın engellenmesine bağımsız kurumların hazırladığı bilimsel raporların ifade ettiği gibi direkt katkı sunduk. Bu eşsiz deneyimi ömrüm boyunca yanı başımda hissedeceğim.

Yeni mezun öğrencilerin MBA yapması sizce şart mıdır?

Yönetici olmak için MBA yapmak bir artı değer elbette ama bir zorunluluk değil. Burada önemli olan, sevdiğiniz ve başarılı olacağınızı düşündüğünüz alanda kendinizi geliştirmek ve bu alanda çalışma fırsatlarını değerlendirmektir.

Sizce üniversite hayatımızı nasıl değerlendirmeliyiz? Neler yapmalıyız?

Üniversitede okurken alanınızla ilgili gelişmeleri, kaynakları durmaksızın takip etmelisiniz. İçinde bulunduğumuz endüstri 4.0 çağında veri artış hızı inanılmaz. Bu gelişmeleri üniversite hayatından itibaren takip etmeniz sizin fark yaratmanızı sağlayacaktır. Yaz tatillerinde mutlaka çalışmalı veya staj yapmalısınız, aynı zamanda İngilizce başta olmak üzere yabancı dilinizi çok iyi seviyeye taşımalısınız. Tabi hayat sadece okul ve çalışmak değil; sizi besleyecek hobileriniz de olmalı, kültür, sanat ve spora zaman ayırmalısınız.

Bizlere söylemek istediğiniz başka şeyler var mı?

Aklınızda kalmasını isteyeceğim, iş yaşamıyla ilgili üç naçizane tavsiyem:

Pozitif olun. Her şeyin başı hayata olumlu bakmak… Hep bardağın dolu tarafını görün ve kimsenin moralinizi bozmasına izin vermeyin.
Öğrenmeye açık olun. Okuyun, araştırın, inceleyin. Sadece kendi eğitim gördüğünüz bölümlerle ilgili değil, her konuda okuyun ve öğrenin. Göreceksiniz, öğrenecek ne çok konu var hayatta.
Network’ünüzü geliştirin. İş hayatında hangi noktada olursanız olun, network sizin can simidiniz olabilir. Bunu sakın unutmayın.