Yalın üretim ve Kaizen (Sürekli iyileştirme) konularının da içinde bulunduğu keyifli ve önemli notlar çıkartabileceğimiz röportajı sizlerle paylaşıyorum. Halim Bey’e desteklerinden dolayı teşekkürlerimi sunarım.
Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
Ben Halim Turhan 1989 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Makina Mühendisliği’nden mezun oldum. Mezun olduğum yıl seçilen 4 mühendisten biri olarak Japonya’da bir Toyota grubu firması olan Takanichi firmasında, Teknik dizayn bölümünde iş hayatına atıldım. 3 senelik Japonya tecrübesinden sonra Türkiye’ye döndüm. Sabancı grubunda Toyotasa Satın alma bölümünde 1 yıl ve Toyota’nın koltuk ve iç döşeme parçalarını üreten Pilsa’da 1.5 yıl çalıştım. Toyota fabrikası içinde Pilsa üretim hattı kuruluşunda bulundum ve Toyota’yla birlikte 1994 Eylül ayında ilk Corolla’yi devreye alma sürecine dahil oldum.
Japonca okuma ve yazmamı geliştirip Japonya’da çalışmak amacı ile Pilsa’dan 1995 başında ayrıldım. Japonya Nagoya’da 6 ay Japonca dil okulundan sonra, Nagoya International Center’da, 1 sene Goodwill Ambassador (Dostluk elçisi) olarak çalıştım, Türkiye’yi tanıttım.
Japonya’da iş kariyerime başladığım Takanichi firmasina tekrar girdim ve Deniz Aşırı Operasyonlar Bölümü’nde yurtdışı projelerden sorumlu mühendis olarak çalışmaya başladım. Vietnam’daki Ford ve Çin’deki GM projelerinden sorumlu mühendis olarak çalıştım.
Türkiye’de Pilsa, ani bir kararla Otomotiv işini bırakmaya karar verdi ve Takanichi, Türkiye’ye şirket kurup Pilsa’dan işi devraldı. Bu süreçte Türkiye projesinden sorumlu oldum ve Takanichi Türkiye’nin kuruluşunda yoğun olarak çalıştım.
Bu arada 2004 yılında Takanichi, Toyota grubundan Toyoda Boshoku ve Araco ile birleşti. Sirketin ismi Toyota Boshoku olarak değişti. 2004 – 2009 yılları arasında Toyota Boshoku Türkiye’de görev aldım. Finans, Muhasebe, İnsan Kaynakları & İdari İşler ve Mühendislik Departmanlarından sorumlu yöneticilik görevlerinde bulundum. 2009 yılında Toyota Boshoku Europe Belçika’ya gittim. Belçika’da Kurumsal Planlama sorumluluğunu üstlendim. 2011 yılında Japonya’ya geri döndüm ve 1,5 yıl Toyota Boshoku Sanage Fabrikası’nda koltuk karkas üretim bölümünde müdür olarak çalıştım.
2012 yılında tekrar Türkiye’ye atandım ve şu an Toyota Boshoku Türkiye’de Başkan ve CEO olarak Türkiye operasyonundan sorumluyum.
Eğitim hayatınızda nasıl bir öğrenciydiniz ve bu süre boyunca belirlediğiniz bir kariyer hedefiniz var mıydı? Bu hedeflere ulaşmak adına neler yaptınız?
Çok çalışkan bir öğrenci olduğumu söyleyemem ama sorumlu bir öğrenciydim ve derslerden geçmek için elimden geleni yapardım. Özellikle vize haftalarında eve kapandığımı ve gerektiğinde sabahlara kadar çalıştığımı hatırlıyorum.
1989 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nde okuduğum günlerde, öğrenci işlerinin önünden geçerken bir ilan gördüm. İlanda “Japonya’da çalışmak ister misiniz?” yazıyordu.
O günlerde ben Almanya’da veya Amerika’da yüksek lisans eğitimi yapmak istiyordum. “Neden Japonya olmasın?” diye düşündüm. O yıl başvuran mezunların arasından seçilen 4 mühendisten biri oldum. O zaman çok farkında olmasam da bu karar, gerek özel gerekse kariyer anlamında, hayatımın önemli dönüm noktalarından biri oldu.
Nasıl bir çalışma sisteminiz var? İş hayatında bir gününüz nasıl geçiyor?
Otomotiv sektörü, çok hızlı değişen koşullar ve sürekli gelişim ihtiyacıyla gerçekten tüm gücünüzü ortaya koymanızı gerektiren bir sektör. Zamanı olağanüstü verimli kullanmanız ve bu bağlamda doğru kararı geciktirmeden almanız gerekiyor.
Bir Japon firması olarak, durumu doğru anlayabilmek ve dolayısıyla doğru kararlar alabilmek için Japon yönetim prensiplerinden biri olan genchi genbutsu (gerçek durumu yerinde incelemek) bizim için çok önemli. Şirket Başkanı olarak her gün mesaimin en az 2 saatinin sahada geçtiğini çok rahatlıkla söyleyebilirim.
Size kalan zamanlarda kendiniz için neler yaparsınız?
Mümkün olduğunca spor yapmaya çalışıyorum. Haftada 1- 2 kez mutlaka basketbol ve tenis oynarım. Yine hafta sonlarında 3 oğlumla beraber basketbol oynarım. Bir de çocuklardan fırsat bulduğumda Boğaz’da balık tutmaya gidiyorum.
Toyota Boshoku Türkiye hakkında bilgi alabilir miyiz?
20 yılı aşkındır sektörde faaliyet gösteriyoruz. Ana müşterimiz Toyota için koltuk, kapı içi paneli ve hava filtresi gibi otomotiv parçaları üretiyoruz.25 ülkede faaliyet gösteren ve 40 binin üzerinde çalışana sahip olan Toyota Boshoku Grubu’ nun, Avrupa’daki önemli üretim üslerinden biriyiz.
2’si Sakarya’da biri Düzce’de olmak üzere 3 üretim tesisimiz ve 1900’e yakın çalışanımız var.
Kendi bünyemizde AR&GE merkezimiz var ve kendi teknik gereksinimlerimizi karşılamanın yanında Avrupa’daki Toyota Boshoku firmalarına da teknik destek veriyoruz.
Yılda 280 bin olan üretim kapasitemiz var ve ana müşterimiz Toyota’nın yanında BMW için de üretim yapıyoruz. Üretimimizin %10 civarındaki kısmını Avrupa -Afrika’ya ihraç ediyoruz.
İnovasyon dalında ve verimlilik dalında Türkiye çapında aldığımız ödüllerle artık sektörün önemli aktörlerinden biri olduğumuzu düşünüyorum.
Yalın üretim ve sürekli iyileştirme kültürlerine nasıl bakıyorsunuz? Toyota Boshoku Türkiye olarak iş sürecine nasıl entegre ediyorsunuz? Bizlere biraz açıklayabilir misiniz?
“Yalın üretim JIT (Just In Time) “ i en basit ve anlaşılır tanımı “Gerekli olan ürünü, gerektiği zamanda ve gerektiği miktarda üretmek”tir.
Bilindiği üzere bir şirketin temel varoluş sebebi, müşterilerini memnun ederek, maliyetlerini düşürmek ve şirketin karını arttırmaktır. Hammadde tedariğinden ürünün son tüketiciye kadar ulaşmasında yaşanan her aşama birer maliyet unsurudur. Stoklamak için alana ve paketlemeye ödediğiniz tutar, tutulan stoğun finansal kaybı, tedarikçiden yapılan nakliye, üretim hatları arasındaki mamul transferleri ve müşteriye yapılan sevkiyat giderlerinin tamamı maliyet unsurlarıdır. Özetle JIT; tüm kuruluştaki maliyet kalemlerinin verimli bir şekilde kullanılması ve gereksiz olanların ortaya çıkarılarak ortadan kaldırılmasını amaçlar.
Toyota Boshoku Türkiye’de fabrikalar arası ve müşteriye yapılan sevkiyatlar JIT felsefesine uygun olarak yapılır. 3 vardiya olarak çalıştığımızda bile herhangi bir ara stoğa ihtiyaç duymaksızın doğrudan müşterimizin araç üretimini istenen spec sırasına uygun şekilde besliyoruz.
Türkçemize de Japonca’daki aslıyla girmiş olan “kaizen(sürekli iyileştirme)” nin bizim en temel DNA mız konumundadır. Kalite, verimlilik, maliyet gibi her türlü konuda “Mevcutla yetinmeme” yi uyguluyoruz.
Bir çalışanımız, firmamız bünyesine dahil olduğu günden itibaren kendisini çepeçevre saran bir sürekli iyileştirmeler ortamında bulur.
Çok iyi bir sonuç elde edildiğinde bile bakış açımız, bununla tatmin olmayıp “Daha iyisini nasıl yapabiliriz?” i aramaktır.
Örnek vermek gerekirse kendi bünyemizde kabul edilebilir seviyede birkaç adet hata olduğunda bile hepimizde hakim olan düşünce “Neden hala sıfır değil, bunu nasıl sağlarız?” şeklinde oluyor.
Hırslı olmalı mıyız? Hırs kavramına nasıl bakıyorsunuz?
Hırs, yıkıcı ve yıpratıcı olmadığı sürece kabulümdür. Ancak ben “Hırslı” olmaktan çok, “Tutkulu” ya da “Arzulu” olmayı tercih ederim. İdeallerimize ulaşmak için en önemli itici gücün tutkularımız olduğuna inanıyorum.
Son 10 yılın en yaygın iş kelimesi girişimcilik. Bir genç, girişimci olmak için neler yapmalı ?
Piyasadaki değişim ve beklentileri iyi takip etmek ve doğru zamanda risk almak gerekli. İnsan bu dinamizme daha çok gençlik yıllarında sahip olabildiğinden mümkün olduğunca hayatınızın erken evresinde, ideal ve tutkularınız istikametinde rotanızı çizmenizi tavsiye ederim.
İşe yeni başlayacak gençlerde ne gibi özellikler arıyorsunuz ?
Öncelikle dinamik ve kendini geliştirme yaklaşımına önem veriyoruz. Sürekli gelişim yaklaşımı paralelinde, gerektiğinde en sade bir işte; gerektiğinde ise en kompleks bir projede kusursuzun peşinde olacak insanlar arıyoruz. Bunun yanında takım çalışmasına yatkınlık ve global bir firma olduğumuzdan adaylarda iyi derecede İngilizce bilme şartı arıyoruz.
Hayatınızdan yola çıkarak bizlere tavsiye verebilir misiniz?
Hayatta ideallerinizi ve tutkularınızın ne olduğunu bulmak çok önemli. “Ben bu hayatta ne yapmak istiyorum?” sorusunun cevabını samimi bir şekilde aramak ve bulmak çok önemli. Sorunun cevabını bulduktan sonra ise, eylemlerinizde “samimi (dürüst)” olur ve “iyi niyet” i bırakmazsanız, ideallerinizin kendiliğinden gerçekleşeceğine inanıyorum.
Ben üniversiteden mezun olur olmaz, iş hayatına Japonya’da atıldım. 3 yıl süren Japonya tecrübesinin ardından Türkiye’ de veyine Toyota projesinde çalışma hayatım devam etti. Her ne kadar Türkiye’de çalışma şartları açısından belli bir düzen ve kariyer tutturmuş olsam da ben Japonya da çalışma tutkumun peşinden giderek işimden istifa edip Türkiye deki kurulu düzenimi bozarak her şeye sıfırdan başlamak pahasına da olsa Japonya’nın yolunu tuttum. İdeallerimin ve gönlümün sesini takip ettiğimi söyleyebilirim.
Hayatta edindiğim önemli tecrübelerden biride “sağlam insani ilişkiler” kurmaktır. İyi ve sarsılmaz ilişkiler, hayatın her anında size yeni kapılar açar, maddi ve manevi güçlüklerin üstesinden gelmenizi sağlar.