Öğrencilerin kariyer hayatlarında başarılara imza atabilmesi adına deneyimlerinden önemli bilgiler paylaşan Öget Bey’e teşekkürlerimi sunarım. Keyifli okumalar…

Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

Lise eğitimimi Koç Lisesi’nde tamamladım. 1999 yılında Koç Üniversitesi’ni bitirdim. Çalışma hayatına Peugeot Kurumsal Satış departmanında başladım. Turkcell Kurumsal Satış Müdürü ve sonrasında yine aynı bölümde Satış Direktörü oldum. Estore ile başladığım e-ticaret kariyerime 2009 yılında Alman perakende ve e-ticaret devi Otto Group Genel Müdür Yardımcısı olarak devam ettim.

2014 yılında GittiGidiyor‘un Satış Direktörü oldum. 2015 Ağustos tarihinden itibaren ise GittiGidiyor Genel Müdürü olarak görevime devam ediyorum. Öte yandan, Ocak 2018 itibariyle eBay MENA Bölge Direktörlüğü görevini üstlendim. 26 Ekim 2016’dan bu yana TOBB E-Ticaret Meclisi Başkanlığı ve Haziran 2018’den beri de TÜSİAD E-Ticaret Çalışma Grubu Başkanlığı görevlerini yürütüyorum.

Eğitim hayatınızda nasıl bir öğrenciydiniz ve bu süre boyunca belirlediğiniz bir kariyer hedefiniz var mıydı? Bu hedeflere ulaşmak için neler yaptınız?

Eğitim hayatım boyunca hep ne istediğimi bilen ve hedeflerimi gerçekleştirmeye odaklı çalışan bir öğrenciydim. Üniversiteye başlamadan önce hangi mesleği tutkuyla yapabileceğimi keşfetmiştim. Koç Üniversitesi Uluslararası Politika Bölümü’nde okudum. O yıllara geri dönseydim yine aynı bölümde okurdum. Çünkü üniversiteye hazırlık döneminden itibaren hedefim hep, global bir şirkette çok yönlü bir görev yapmaktı. Uluslararası politika konusunda eğitim almanın global bir vizyon kazanmak anlamında çok faydalı olduğunu söyleyebilirim.

GittiGidiyor’da genel müdür koltuğuna oturduktan sonra eBay’de bölgesel bir rol üstlenme ve Türkiye’nin sorumluluk alanını genişletme hedefini belirlemiştim. Geldiğimiz noktada, bir eBay şirketi olan GittiGidiyor, Ocak 2018’den itibaren eBay Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesi’ni Türkiye’den yönetmeye başladı.

Ben insanların kariyerleriyle ilgili hedefleri olması gerektiğini düşünüyorum. Kendinize bir hedef koyduğunuzda hangi yolda ilerlemeniz gerektiğini biliyorsunuz ve kafanız karışmıyor. Başarı için çok çalışmanın, ne istediğini bilmenin ve hayalleri gerçeğe dönüştürme yolunda kararlı adımlar atmanın çok önemli ve belirleyici olduğuna inanıyorum. Ben çok genç yaşlardan beri ne istediğimi hep bildim, hayallerimin önemli bir kısmı gerçekleşti. Bu yolda kendim olmaktan da hiç vazgeçmedim ve en çok bu nedenle mutluyum.

  

Benimsediğiniz bir felsefe var mı?

Benim için huzur ve dürüstlük kavramları çok önemli. Bu duygularla insanın enerjisinin her zaman yüksek olacağına inanıyorum. Her zaman bardağın dolu tarafına bakıyorum ve olumlu olana odaklanıyorum. Mutluluk paylaştıkça çoğalıyor ve huzur da peşi sıra geliyor. Kendimi bildim bileli çevremdeki insanların mutlu olmalarını sağlamaya önem vermişimdir. Hem özel hayatımda hem de iş hayatımda pozitif enerjisi yüksek ve uyumlu insanlarla bir arada olmaya özen gösteriyorum. Çünkü olumlu ya da olumsuz her enerjinin, etrafı etkisi altına alma potansiyelinin son derece yüksek olduğunu düşünüyorum.  

Nasıl bir çalışma sisteminiz var? İş hayatında bir gününüz nasıl geçiyor?

Çalışırken belli başlı kalıplara mahkûm kalmayı sevmiyorum. Çoğu insanın da bundan hoşlanmadığını gözlemliyorum. Bu yüzden şekle değil, yapılan işe odaklanmayı tercih ederim. İnsanların her gün mutlaka ofiste olmasını beklemem; görevlerini yerine getirip getiremediklerine bakarım. Doğru sonuca gideceksek yöntemler esneyebilir.

İş hayatında sorumluluğunuz ne kadar artarsa yoğunluğunuz da tabii o kadar artıyor. Günde 4-5 toplantı yaptığım oluyor. Zamanımı doğru yönetebilmek için de teknolojiden sonuna kadar faydalanıyorum. Mobil haldeyken toplantılara telefondan veya bilgisayardan bağlanıyorum. Sözlü iletişimin önemine inanıyorum. Her gün farklı kademelerden çalışanlarımızla mutlaka iş dışında da sohbet ediyorum. Tüm bunların yanı sıra iş-yaşam dengesi bence olmazsa olmaz bir unsur. Evime, çocuğuma ve spora ayırmam gereken vakti her zaman ayırıyorum.

Kariyerinizde birbirinden farklı sektörlerde çalıştığınızı görüyorum. Sizlere nasıl bir katkısı oldu?

Çeşitlilik her zaman iyidir. Farklı alanlar hakkında ne kadar bilgi sahibi olursanız, kendi işinize de o kadar farklı bakış açısıyla yaklaşabilirsiniz. Ayrıca bunun networking açısından da önemli olduğunu düşünüyorum. Dünya artık birçok işin birbiriyle kesiştiği bir yer. Sektörel işbirliklerinin çok değerli sonuçlar yarattığını görebiliyoruz. Bu açıdan doğru noktalarda doğru isimlerle bir araya gelebilmek iş hayatında büyük katkı sağlıyor.

 Sizleri e-ticaret sektörüne iten şey ne oldu?

Şunu çok net söyleyebilirim; iş hayatına nerede başlarsam başlayayım eminim yolum e-ticaretle kesişirdi. Çünkü teknolojiyi ve yenilikleri çok seven bir insanım. Yaptığım işin de mutlaka insanların hayatına değer katması ve sürekli gelişen dinamik bir yapısının olması gerekiyor. E-ticaret bunların mükemmel bir karışımı. GittiGidiyor ilk günden beri bana büyük bir heyecan veriyor.

Türkiye’de e-ticaret sektörünün geleceğine dair öngörüleriniz nelerdir?

E-ticaret Türkiye’de ekonominin itici gücü haline geldi; geleceğe dönük olarak da büyük bir potansiyel taşıyor. TÜBİSAD’ın 2018 e-ticaret raporuna göre, Türkiye’de e-ticaret pazarı 2013-2017 yılları arasında yıllık ortalama yüzde 32 büyüme elde etti. 2013’te pazar büyüklüğü 14 milyar TL iken, 2017’ye gelindiğinde bahis ve seyahat kategorileri de dâhil olmak üzere pazar 42,2 milyar liralık hacme ulaştı.

Aynı rapor, 2012 yılında yüzde 1,7 olan e-ticaretin perakendedeki toplam payının yüzde 4,1’e yükseldiğini, perakende e-ticaret hacminin 2017’de önceki yıla kıyasla yüzde 31 büyüyerek 23 milyar TL’ye eriştiğini ortaya koyuyor. Bu gelişmeler ışığında, ülkemizde e-ticaretin önümüzdeki yıllarda da büyüme performansını sürdüreceğini öngörüyoruz.

E-ticaretin ekonomimizin geleceğindeki rolü ise e-ihracatın da katkısıyla çok daha büyük olacak. Türkiye’deki firmaların ürünlerinin e-ihracat vasıtasıyla yurtdışına satışını ve dolayısıyla ülkemizin bu konudaki potansiyelini değerlendirerek ihracatını artırmasını sağlamak çok önemli. Bu hedef doğrultusunda Türkiye’nin öncü e-ticaret sitesi ve bir eBay şirketi olarak uzunca bir süredir üzerinde çalıştığımız son derece önemli bir projeyi hayata geçirdik ve Türk markaların ürünlerini eBay üzerinden dünyaya açan e-ihracat hamlesini Derimod’la başlattık. 17 yıllık bilgi birikimimiz ve tecrübemizle sunacağımız desteğin yanı sıra eBay’in sağlayacağı güç doğrultusunda 2019’da en az 200 Türk markasını eBay üzerinden e-ihracata başlatmayı hedefliyoruz. Sistemsel olarak gerekli iyileştirmelerin hızla hayata geçirilmesi ve doğru pazarlara yönelik hamlelerin şimdiden yapılması halinde e-ticaret sektörünün ülke ihracatına kısa bir süre içinde milyarlarca dolarlık katkı sağlayacak duruma geleceğini söyleyebiliriz. 

İş hayatınızda sizi hiç zorlayan bir süreç oldu mu? Olduysa bunların üstesinden nasıl geldiniz?

Elbette herkes gibi ben de iş hayatımda zor süreçlerle karşılaştım. Fakat daha önce de belirttiğim gibi her zaman durumlara olumlu açıdan bakan ve en sıkıntılı sürecin bile içindeki pozitif tarafı görebilen bir insanım. Bu özelliğim zorlukları aşmakta çok yardımcı oluyor. Bir de A planının gücüne inanırım. Yeteri kadar iyi bir A planı yaparsanız, B planına da pek ihtiyacınız kalmıyor.

Yeni bir mezun olarak e-ticaret sektöründe çalışmak için nasıl özelliklere sahip olmak gerekir?

E-ticaret, her geçen gün gelişen, değişime açık ve son derece dinamik bir sektör. Bu anlamda e-ticaret sektörüne adım atacak gençlerin de muhakkak bu dinamizme uyum sağlayabilecek özellikler taşımaları lazım. Öte yandan, meraklı olmaları ve sektöre yönelik tüm yenilikleri takip etmeleri gerekiyor. Ayrıca değişime uyum sağlayabilmek, çevik olmak ve hızlı karar alabilmek de e-ticaret sektöründe çalışabilmek için aranan kişilik özellikleri. Kendinizi sınırlandırmamalı, değişen koşullara hızla adapte olabilmelisiniz.

Özgür ve kalıplardan arınmış bir düşünce ve yaklaşım tarzı geliştirmiş bireyler, e-ticarette hızla bir adım öne geçiyor. Tabii teknolojiye ilgi de olmazsa olmaz. E-ticaret tamamen teknolojiden beslenen bir sektör. Bu noktada teknolojiyle arası iyi kişilerin e-ticarete yönelmesini tavsiye ederim.

“GittiGidiyor, “Türkiye’nin En İyi İşverenleri 2018” listesinde ise 50-250 çalışan kategorisinde birincilik ödülünün sahibi oldu. GittiGidiyor, iş hayatı ve sosyal yaşamda kadınları güçlendirmeye yönelik çalışmalarıyla da Fırsat Eşitliği ve Kadınların Desteklenmesi Özel Ödülü’nü kazandı.”

Sizce üniversite hayatımızı nasıl değerlendirmeliyiz? Neler yapmalıyız?

Üniversite hayatı, kişinin kendini hem ileride çalışmak istediği alana yönelik hem de dünyaya bakış açısıyla ilgili geliştirebileceği çok kıymetli bir zaman dilimi. Ancak bence, başarılı olmak veya başarısını korumak isteyen herkesin üniversite hayatı sona erdikten sonra da yapması gereken şeyler var.

Bu açıdan bakınca, değişim ve dönüşüme liderlik edenleri takip etmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Farklı bakabilen, farklı düşünebilen, bir işi diğerlerinden ve bir gün önce kendi yaptığından farklı yapmak için kafa yoran, sorgulayan, çözüm üreten ve insanları peşinden sürükleyebilenleri gözlemlemek gerekiyor. Bununla beraber, kişiye vizyon kazandıracak ve farklı düşünmesini sağlayacak pek çok kitap mevcut. Bu tür kitapların zihin açıcı bir etkisi olduğuna inanıyorum, hatta kendi hayatımda bunu net bir şekilde deneyimliyorum. Dolayısıyla gençlere tavsiyelerimden biri de muhakkak kitap okumaları ve bu alışkanlığı asla geri plana atmamaları. Çünkü okunan her kitap, türü ne olursa olsun, hayata ve insana dair alınacak pek çok mesajı içinde barındırıyor ve bu çok değerli.

Öte yandan, başarılı olmak isteyen herkesin analiz ve gözlem yeteneğini mutlaka geliştirmesi gerektiğine inanıyorum. Gelecek neslin başarılı iş insanları, sınırlardan arınmalı ve kalıpları aşabilmeli. Bana göre gençler kesinlikle global düşünebilmeli.  Geniş ufka sahip olmalı, inovatif düşünebilmeli ve değişime öncülük edebilmeli. 

Günümüz teknolojisinde trendleri takip etme öğüdünün zamanı geçti, bundan sonra global trendlerin insanlığı takip ettiği, ihtiyaçlarımız çerçevesinde ve kişiselleştirilmiş olarak hayatımıza giren trendlerin çağı başladı. Bu bağlamda gençlerin;

  • Sosyal projeler ve girişimler 
  • Gönüllülük 
  • Doğa ve gezegenin kaynaklarının korunması
  • Uzay bilimleri 
  • Hem kurumsal hem insan ilişkileri açısından çeşitlilik 
  • Hayatı genel geçer toplumsal ayrışmaların ötesinde farklı bir gözden inceleyebilme başlıkları altında kendilerini geliştirmeleri şart. 

Son olarak, gelecek neslin çevre edinmenin gücünü kesinlikle göz ardı etmemesi gerektiğini söyleyebilirim. Yeni insanlarla tanışma fırsatını hiç kaçırmamalı ve yeni tanıştıkları kişilere gerçekten kulak vermeliler.

Alper Aziret
Yapabileceğimiz her şeyi yapsaydık, buna kendimiz bile şaşırırdık. -Thomas Edison

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir